bound by contract

listen to the pronunciation of bound by contract
İngilizce - Türkçe
sözleşmeye bağlanmış
bound
{i} fırlama
bound
{f} sınırlamak
bound
hoplamak
bound
atlayış
bound
kalgımak
bound
düşkün
apprenticed
{f} çırak olarak ver
bound
sekmek
bound
azimli
bound
gidici
apprenticed
çırak olarak verdi
apprenticed
çirak olarak ver
bound
{s} ciltli, ciltlenmiş
bound
f., bak. bind
bound
bind bağla
bound
{i} avut
bound
giden

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı. - A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.

Los Angeles'a giden bir uçağa bindi. - He boarded a plane bound for Los Angeles.

bound
{s} zorunlu

Tom unutmaya zorunlu. - Tom is bound to forget.

Er ya da geç onun olacağı zorunluydu. - It was bound to happen sooner or later.

bound
yaylan/zıpla/sınırla
bound
sıçratmak
bound by a contract
bağıtlı
İngilizce - İngilizce
indentured
bound
apprenticed
bound by contract

    Heceleme

    bound by con·tract

    Türkçe nasıl söylenir

    baund bay kınträkt

    Telaffuz

    /ˈbound ˈbī kənˈtrakt/ /ˈbaʊnd ˈbaɪ kənˈtrækt/