Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
- I bought a bottle of beer at the liquor store.
İki düzine kalem satın aldım.
- I bought two dozen pencils.
Bu tür bir kanepe satın almak istemiyorum.
- I don't want to buy this kind of sofa.
Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.
- My brother is rich enough to buy a car.
Aspirin almak istiyorum.
- I would like to buy some aspirin.
Mac bir yabani at almak istediğinden dolayı para biriktiriyor.
- Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money.
İnsanlar bütün gece bana içki ısmarlamaktadır.
- People have been buying me drinks all night.
Sana akşam yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I want to buy you dinner.
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
Ne satın almak istiyorsun?
- What do you want to buy?
Kazançlarımızla güzel bir ev alabiliriz.
- We could buy a nice house with our winnings.
Bir yatırımcı grup firmanın kaldıraçlı satın alımını deniyor.
- An investors' group is attempting a leveraged buy-out of the firm.
Tom satış fiyatı iyiyse iki çift ayakkabı alabileceğini söyledi.
- If the sale price is good, Tom said he might buy two pairs of shoes.
Dün, annemle birlikte indirimli satışa gittim ve bana bir elbise alması için onu kışkırtmayı sürdürdüm.
- I went to a sale with my mother yesterday and kept hounding her to buy me a dress.
Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
- I will only buy the car if they repair the brakes first.
eBay'dan satın almayı çok seviyorum.
- I love buying on eBay.
ABD'de, genellikle alkol satın almak için kimlik göstermek zorundasınız.
- In the U.S., you usually have to show identification in order to buy alcohol.
the river it selfe turneth North east and is stil a navigable streame. On the westerne side of this bought is Tauxenent with 40 men.
Her huge long taile her den all ouerspred, / Yet was in knots and many boughtes vpwound, / Pointed with mortall sting.
Our products can be bought at your local store.
I purchased a new car last week.
- I bought a new car last week.
At only $30, the second-hand kitchen table was a great buy.
He tried to buy me with gifts, but I wouldn't give up my beliefs.
You cannot purchase this medicine without a prescription.
- You can't buy this medicine without a prescription.
If I had the money, I would immediately purchase this computer.
- If I had the money, I would immediately buy this computer.
... medications and he bought 300 harmonicas and gave them away ...
... "Why shouldn't Google be able to choose what software runs on my Chromebook if they bought ...