Tom isn't your typical stockbroker.
- Tom sizin tipik borsacınız değil.
I'm Tom's stockbroker.
- Ben Tom'un borsacısıyım.
He made a killing by investing in the stock market.
- Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.
He lost a fortune in the stock market.
- O, borsada bir servet kaybetti.
The New York Stock Exchange closed for ten days.
- New York Menkul Kıymetler Borsası on günlüğüne kapandı.
Communists don't believe in the stock exchange, which is really a big casino.
- Koministler gerçekten büyük bir kumarhane olan borsaya inanmazlar.
He lost a fortune in the stock market.
- O, borsada bir servet kaybetti.
He made a killing by investing in the stock market.
- Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı.
Communists don't believe in the stock exchange, which is really a big casino.
- Koministler gerçekten büyük bir kumarhane olan borsaya inanmazlar.
The company is listed on the Tokyo Stock Exchange.
- Şirket, Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem görüyor.