born or living first, or before the others, as a son, daughter, brother, etc

listen to the pronunciation of born or living first, or before the others, as a son, daughter, brother, etc
İngilizce - Türkçe

born or living first, or before the others, as a son, daughter, brother, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

eldest
{s} (yaşça) en büyük
eldest
en yaşlı

O sınıfında en yaşlıdır. - He is the eldest in his class.

Üç çocuktan en yaşlısı Tom'dur. - The eldest of the three boys is Tom.

eldest
yaşça en büyük
eldest
en büyük

Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir. - Fatima is the eldest student in our class.

En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu. - The eldest son succeeded to all the property.

eldest
büyük

Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir. - Fatima is the eldest student in our class.

En büyük oğlan bütün mülkiyetin varisi oldu. - The eldest son succeeded to all the property.

İngilizce - İngilizce
eldest
born or living first, or before the others, as a son, daughter, brother, etc