boring, monotonous

listen to the pronunciation of boring, monotonous
İngilizce - Türkçe

boring, monotonous teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tedious
sıkıcı

Eğer hayat gülünç ve saçma ise dert etmeyin çünkü bu en azından sıkıcı değil demektir. - If life is ridiculous and absurd, be glad that it is not tedious.

Bir tren beklemek sıkıcı. - Waiting for a train is tedious.

tedious
meşakkatli
tedious
usandırıcı
tedious
bezdirici
tedious
{s} can sıkıcı

Onlar can sıkıcı işlerinden dolayı bitkindiler. - They are weary of their tedious work.

tedious
can sıkan
tedious
tediouslysıkıcı bir şekilde
tedious
tediousnesssıkıcılık
tedious
(Tıp) Normal zamandan fazla uzamış, uzun süren
tedious
{s} bıktırıcı

O bıktırıcı ve sıkıcıydı. - It was tedious and boring.

O bir bıktırıcı işti. - It was a tedious job.

tedious
yorucu
İngilizce - İngilizce
tedious
boring, monotonous