bookstores

listen to the pronunciation of bookstores
İngilizce - Türkçe
kitapçılar
bookstore
(Eğitim) kitapevi

Tom bir kitapevinde çalışıyor. - Tom works at a bookstore.

bookstore
kitapçı dükkanı

Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var. - He has a bookstore in the center of the city.

bookstore
kitabevi

Tom artık Amazonla rekabet edemeyeceğini söylediği için kitabevini kapattı. - Tom closed his bookstore because he said that he couldn't compete with Amazon anymore.

İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük. - The bookstore across from the station is very large.

bookstore
sahaf

Dün gece eve gitmeden önce bir sahafın önünde durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı buldum. - Last night I stopped in front of a used bookstore, before I got home, and found a book that I'd been looking for for a long time.

Bu kitabı şans eseri bir sahafta buldum. - I found this book by chance in a secondhand bookstore.

bookstore
{i} kitapçı

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

Bir kitapçıdan alabilirsin. - You can get it at a bookstore.

bookstore
{i} kitap evi

Kullanılmış kitap evine nasıl gidebilirim? - How do I get to the used bookstore?

bookstore
{i} kitapçı dükkânı [amer.]
bookstore
kitapçı dükkânı
bookstores