O gezileri rezervasyona gelince çok titizdir.
- He's very fastidious when it comes to booking trips.
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
- The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.
Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book a bedroom.
Yarın akşam için dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book a table for four for tomorrow night.
Bunlar çok eski kitaplar.
- These are very old books.
Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
- My father told me not to read a book in my bed.
Onları temiz tutmak şartıyla sana elimdeki kitapları ödünç vereceğim.
- I will lend you the books, which I have at my disposal, on condition that you keep them clean.
Keşke yeni basılmış kitapların bir listesini yapsan.
- I wish you would make a list of the newly published books.
O listedeki kitapları Japonya'da bulmak zor olacak.
- The books which are on that list will be difficult to find in Japan.
Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
- Tom adopted our method of bookkeeping.
O, defterinde kitaptaki bir resmin kopyesini çizmişti.
- In her notebook, she drew a copy of the picture that was in the book.
Üç yer ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book three seats.
Bu benim muhasebe defterim.
- This is my account book.
Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar
- Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.
Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar
- Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.
Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book a bedroom.
Bir oda ayırtmak istiyorum.
- I would like to book a room.
Bu raflar birçok kitabı destekleyemez.
- These shelves cannot support so many books.
I can book tickets for the concert next week.
They booked that message from the hill.
I have three copies of his first book.
The top three students had a bet on which one was going to book their intellectual property class.
She opened the book to page 37 and began to read aloud.
He was here earlier, but he booked.
The police booked him for driving too fast.
Many readers find the first book of A Tale of Two Cities to be confusing.