Kitap rafında yalnızca kitaplar var.
- There are only books on the bookshelf.
Kitap rafımda okumadığım kitaplar var.
- There are books on my bookshelf that I haven't read.
O ona bir kitaplık yaptı.
- He made her a bookshelf.
Hiçbir şekilde kitaplıktaki kitaplardan resim kesip çıkaramazsın.
- By no means may you cut out the pictures from the books on the bookshelf.