He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
Tom's got a sore throat.
- Tom'un boğazı ağrıyor.
Istanbul is located along the Bosphorus.
- İstanbul boğaz boyunca yer alır.
At this point the sea narrows into a strait.
- Bu noktada, deniz bir boğaz içinde daralır.
The Torres Strait divides New Guinea from Australia.
- Torres Boğazı Yeni Gine'yi Avustralya'dan böler.
Tom stabbed Mary in the neck with his ballpoint pen.
- Tom tükenmez kalemiyle Mary'yi boğazından şişledi.
I am up to my neck in work.
- Boğazıma kadar işe batmış vaziyetteyim.
Istanbul is located along the Bosphorus.
- İstanbul boğaz boyunca yer alır.
My throat hurts when I swallow.
- Yutarken boğazım ağrıyor.
My throat really hurts when I swallow.
- Yutkunduğum zaman boğazım gerçekten acıtıyor.
I tripped on a stone, and if he hadn't caught me, I would have fallen into the gorge.
- Ben bir taşa takıldım ve o beni yakalamasaydı, boğaza düşerdim.