Nehri bloke eden baraj çok geniş.
- The dam blocking the river is very wide.
Sen benim ışığımı engelliyorsun.
- You're blocking my light.
Park caddesine bir ağaç düştü, trafiği tıkadı.
- A tree has fallen across Park Street, blocking traffic.
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
- The dam blocking the river is very wide.
O araba trafiği bloke ediyor.
- That car is blocking traffic.
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
- The dam blocking the river is very wide.
Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
- I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.
Ay dünyadan en uzak mesafede olduğunda meydana gelen tutulma tipi halkalı güneş tutulmasıdır. Ay sonra güneş diskini tamamen engellemek için çok küçük görünür.
- The eclipse type that occurs when the Moon is at its farthest distance from the Earth is an annular eclipse. The Moon then appears too small to completely block out the disk of the Sun.
Gıda sevkiyatı bloke edildi.
- Food shipments were blocked.
O, bloktaki yeni bir çocukla çabucak arkadaş oldu.
- He quickly made friends with the new boy on the block.
Güney senatörleri 1930'lu yıllara kadar linç önleme yasasını engelledi.
- Southern senators blocked anti-lynching legislation through the 1930s.
Caddenin diğer tarafındaki apartman dairelerinde yaşıyoruz.
- We live in the block of flats just there on the other side of the street.
Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.
- We live in the block of flats just across the road.
Onlar onun teklifini engellediler.
- They blocked his proposal.
Facebook, Çin'de engellidir.
- Facebook is blocked in China.
Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
- Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
Gösteriden dolayı cadde tıkalıydı.
- The street is blocked because of the demonstration.
Sokak büyük bir kamyon tarafından tıkanmıştı.
- The street was blocked by a huge truck.
You're blocking the road - I can't get through.
There's a block in the pipe that means the water can't get through.
Anne Boleyn placed her head on the block and awaited her execution.
I tried to message, but you blocked me!.
A block of 100 tickets.
A block of flats.
His plan to take over the business was blocked by the boss.
The offensive linemen tried to block the blitz.
When the condition expression is false, the thread blocks on the condition variable.