bitir

listen to the pronunciation of bitir
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) end

He brought his speech to an end. - O konuşmasını bitirdi.

I suggested that we bring the meeting to an end. - Toplantıyı bitirmemizi önerdim.

(Bilgisayar) end after
(Bilgisayar) break

I resolved to break up with her cleanly. - Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.

Having finished breakfast, I hurried to school. - Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.

end up

What did Tom end up doing? - Tom ne yapmayı bitirdi?

I never thought we'd end up like this. - Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.

pack up
top off
used up
use up
carry through
conclude

That concludes our business. - O, işimizi bitiriyor.

Tom concluded his speech with a proverb. - Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.

{f} finish

Tom will finish serving his sentence next month. - Tom gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.

It is utterly impossible to finish the work within a month. - Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.

carry out
finished

My elder brother finished his homework very quickly. - Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.

Having finished my work, I left the office. - İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.

carry#out
carry#through
transact

Sami finished the transaction and left. - Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.

usedup
useup
kesme bitir
(Bilgisayar) break
Kürtçe - Türkçe
benzerlerine göre gelişmiş
azgın
bitir bûn
azgınlaşmak
bitir