Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
- His work was acceptable, but far from excellent.
O, mükemmel reflekslere sahip.
- He has excellent reflexes.
Mary bana aptal bir fahişe dedi.
- Mary called me a stupid bitch.
Bir menopozlu lanet yaşlı fahişe, hiç neden yokken benim hakkımda şikayetçi oldu.
- A fucking menopausal old bitch was complaining about me for no reason.
O acımasız bir kaltak.
- She's a cold hearted bitch.
Hayat bir kaltak, öyleyse sen ölürsün.
- Life's a bitch, then you die.
Bu dişi köpek kendi sahibini ısırıyor.
- The bitch is biting her owner.
Ben bir orospu çocuğunun annesiyim.
- I'm the mother of a son of a bitch.
Sonuçlar iyi mi? Evet, çok iyi.
- Are the results good? Yes, they're excellent.
Tom'un sağlığı çok iyi.
- Tom is in excellent health.
Kusursuz bir plan gibi görünüyor.
- It does seem like an excellent plan.
You called me a bitch, didn’t you?.
Look, I saw you bitching about me yesterday, I know how you feel: why can't you say it to my face?.
Now that you're stinking rich, we'd gladly be your bitch.
My bitch just had puppies: they're so cute!.
How my bitches been doin'?.
'Look at the children, you nasty little bitch!' he sneered.