I'll travel across Europe by bicycle this summer.
- Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
I want to buy a new bicycle.
- Yeni bir bisiklet almak istiyorum.
Her bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
You stole my bike, and now I'm going to break your face.
- Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
Sometimes I walk home from work and sometimes I cycle, because I live close to where I work.
- Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.
I plan to cycle around Shikoku next year.
- Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.
A lot of bicycles are illegally parked in front of the station.
- Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
I took the wheels off Tom's bike.
- Tom'un bisikletinden tekerleri çıkardım.
A unicycle has one wheel.
- Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.