They usually go to school by bicycle.
- Okula genellikle bisikletle giderler.
I'll travel across Europe by bicycle this summer.
- Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
You stole my bike, and now I'm going to break your face.
- Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
His bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.
Sometimes I walk home from work and sometimes I cycle, because I live close to where I work.
- Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.
We are going to cycle to the lake tomorrow.
- Yarın göle doğru bisiklet süreceğiz.
Tom and Mary both had new bicycles.
- Tom ve Mary'nin her ikisini de yeni bisikletleri vardı.
Bicycles are tools for urban sustainability.
- Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
A unicycle has only one wheel.
- Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır.
I took the wheels off Tom's bike.
- Tom'un bisikletinden tekerleri çıkardım.