Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
- Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
O, doğuştan bir şairdir.
- He is a poet by birth.
O, doğuştan görme özürlüdür.
- She has been blind from birth.
Birçok ebe geleceğe doğurmak için gereklidir.
- Many midwives are needed in order to give birth to the future.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı.
- Sami's birth resulted from an extramarital affair.
Dün onyedinci doğumgünümdü.
- Yesterday was my seventeenth birthday.
Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
- Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
Birçok ebe geleceğe doğurmak için gereklidir.
- Many midwives are needed in order to give birth to the future.
Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı.
- This is a true story. A woman was admitted to a reputed obstetrics clinic to give birth.
1967 yılında Kanada'da doğum kontrolü hala yasadışıydı; prezervatif sadece hastalıktan korunmak için satılırdı.
- Birth control was still illegal in Canada in 1967; condoms were sold only for the prevention of disease.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Eğer gerçekten aile değerlerine önem veren bir milletsek, çoğu kadının doğum yapmak için ücretli izin bile alamadığı gerçeğine katlanmazdık.
- If we’re truly a nation of family values, we wouldn’t put up with the fact that many women can’t even get a paid day off to give birth.
Birçok ebe geleceğe doğurmak için gereklidir.
- Many midwives are needed in order to give birth to the future.
O doğuştan İtalyandır.
- He is Italian by birth.
O, doğuştan bir Amerikalıdır.
- She is an American by birth.
Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı.
- This is a true story. A woman was admitted to a reputed obstetrics clinic to give birth.
Kadın doğurur ve erkekler doğurmaz.
- Women give birth and men do not.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Birçok ebe geleceğe doğurmak için gereklidir.
- Many midwives are needed in order to give birth to the future.
At birth, a person's immune systemhas not yet encountered the outside world or started to develop its memory files.
Lütfen doğum tarihinizi buraya yazın.
- Please write your date of birth here.
Senin doğum tarihin nedir?
- What's your date of birth?
Her birth father left when she was a baby; she was raised by her mother and stepfather.
Biological evolution created a human mind that enabled cultural evolution, which now outpaces and outclasses the force that birthed it.
He was of noble birth, but fortune had not favored him.
I'm gonna need date-of-birth information on both o' youse.
She gave birth to a beautiful baby girl.
It was clear that she was about to give birth.
Einstein gave birth to a famous equation relating energy to mass.
... birth of personal computing. ...
... You are about to witness the birth of your original ancestors, ...