Onlardan biri bir casus.
- One of them is a spy.
Onlardan birini seçebilirsin.
- You may choose one of them.
Sen onlardan birisin, değil mi?
- You're one of them, aren't you?
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
- Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
Onlardan biri bir casus.
- One of them is a spy.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.