bireyselleştirmek

listen to the pronunciation of bireyselleştirmek
Türkçe - İngilizce
make individual
Individualise
bireysel
(Hukuk) individual

We must respect individual liberty. - Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.

The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all. - Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.

bireysel
individualistic

Mary is a very individualistic girl. - Mary çok bireysel bir kız.

bireysel
individual ferdi
bireysel
personal

Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice. - Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.

bireysel
singular
bireysel
individual, pertaining to an individual
bireysel
separate

The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all. - Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.

bireysel
individualism
Türkçe - Türkçe
Bir şeyi ayrı olarak, bireysel olarak göz önüne almak
Bireysel
individüel
bireysel
Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî
bireyselleştirme
İnsanların doğal, toplumsal ve tarihsel gelişmesinden; kendine özgü olan şeylerin, özelliklerin, bireysel olanın çekilip çıkarılması
bireyselleştirme
Ancak ortaklaşa ve genel olarak var olan şeyi bireylere uygulama ve yayma
bireyselleştirme
Bireysel duruma getirme
bireyselleştirmek