bir olmak

listen to the pronunciation of bir olmak
Türkçe - İngilizce
even out
equal
be equal to
coincide
coalesce
bir anlamı olmak
add up
bir anlamı olmak
make sense
bir anlamı olmak
have a meaning
bir yerde torpili olmak
have an in
hakim olmak (bir yere)
command
nazik bir durumda olmak
hang in the balance
olmak (bir yerde)
stand
taraftar olmak (bir görüşe)
subscribe to
tipik bir örneği olmak
typify
elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
which does not hold a thing to be achieved
yerle bir olmak
Be razed to the ground, be razed
Azraile bir can borcu kalmak/ olmak
1. to free oneself from debt. 2. to resign oneself to one's eventual death
adet olmak (bir davranış vb)
become a habit
aklı bir karış havada olmak
have one's head in the clouds
aklı bir karış havada olmak
to have one's head in the clouds
akıcı bir yazı dili olmak
have a fluent pen
bir arada var olmak
coexist
bir atımlık barutu kalmak/olmak
to be almost at the end of one's resources, be almost at the end of one's rope; to have played almost all of one's cards; to have very little energy left
bir ayağı çukurda olmak
be on one's last legs
bir ayağı çukurda olmak
to have one foot in the grave
bir baltaya sap olmak
to have a job, be employed
bir eli yağda bir eli balda olmak
to be in clover
bir gömlek üstün olmak
be a cut above
bir gömlek üstün olmak
have an edge on
bir gömlek üstün olmak
to be a cut above
bir gömlek üstün olmak
to have an edge on sb/sth, to be a cut above
bir hizada olmak
to be in line with
bir hiç olmak
be a nullity
bir hiç olmak
be nobody
bir olma
oneness
bir tahtası eksik olmak
to have a screw loose
bir tuhaf olmak
feel queer
bir şeyi yapmaya yetkili olmak
(Hukuk) to be entitled
bir şeyle görevli olmak
be entrusted with something
boktan bir şey olmak
to not to be worth a shit
bol olmak (bir yerde)
abound with
eski bir tarihten geliyor olmak
date
görülecek bir hesabı olmak
to have a bone to pick with sb
hep bir ağız olmak
(for several people) to agree to tell the same story (in order to avoid suspicion)
iki dirhem bir çekirdek olmak
deck oneself out
iyi bir ismi olmak
have a good character
sade bir hayatı olmak
rusticate
tipik bir örneği olmak
to typify
uçunda (bir şey) olmak
(for something) to be at the bottom of (a matter)
zihni bir şeyle meşgul olmak
be preoccupied with
çok olmak (bir yerde)
abound with
bir olmak