The man passed away a few hours ago.
- Adam bir kaç saat önce vefat etti.
Tom nodded his head a few times.
- Tom bir kaç kere başını salladı.
The value of the painting was estimated at several million dollars.
- Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
It took me several hours to write it.
- Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
- Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
He got a broken jaw and lost some teeth.
- Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
- Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
I've seen a couple of Kurosawa's films.
- Kurosawa'nın filmlerinden birkaçını izledim.
Could you lend me your bicycle for a couple of days?
- Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
Tom died a number of years ago.
- Tom birkaç yıl önce öldü.
A number of students are absent today.
- Bugün birkaç öğrenci eksik.
There were multiple disclaimers at the start of the video.
- Videonun başında birkaç feragatname vardı.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
A number of students are absent today.
- Bugün birkaç öğrenci eksik.
A number of passengers were injured.
- Birkaç yolcu yaralandı.
The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
- Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.
Tom was among the few who survived.
- Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
You must not eat anything for a few days.
- Birkaç gün bir şey yememelisin.
I want some potatoes. Do you have any?
- Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?