bir dakika

listen to the pronunciation of bir dakika
Türkçe - İngilizce
one minute

My watch gains one minute a day. - Saatim bir günde bir dakika ileri gider.

He missed the train by one minute. - Bir dakika ile treni kaçırdı.

a) a minute b) just a minute
just a moment

Just a moment. Can I just finish? - Bir dakika. Ben sadece bitirebilir miyim?

Just a moment. I haven't made up my mind yet. - Bir dakika. Henüz kararımı vermedim.

just a minute
one minutes
bir dakika lütfen
Just a moment please
Bir dakika!
Wait a minute

I asked her to wait a minute. - Ona bir dakika beklemesini rica ettim.

Can you wait a minute? - Bir dakika bekler misin?

burada bir dakika bekleyin lütfen
Wait here a moment please
sizi bir dakika rahatsız edebilir miyim
May I bother you for a moment
bir dakika