Tom said that nothing like that would ever happen again.
- Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
I will never fall in love again.
- Bir daha asla âşık olmayacağım.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
Why don't we give this another try?
- Neden bunu bir daha denemiyoruz?
I'd like you to take another look at this.
- Buna bir daha bakmanı istiyorum.
I'll never overlook your mistakes again.
- Hatalarına bir daha asla göz yummayacağım.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
We can give it one more try.
- Onu bir daha deneyebiliriz.
Read it once more, please.
- Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
Please say it once more.
- Lütfen onu bir kez daha söyleyin.
France and Britain were at war once again.
- Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.
She was late once again.
- Bir kez daha geç kalmıştı.
Let's try one more time.
- Bir kez daha deneyelim.
If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times.
- Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
He finished the beer and ordered another.
- O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
Let me buy you another one.
- Sana bir tane daha alayım.