bir şeyi

listen to the pronunciation of bir şeyi
Türkçe - İngilizce
make s.t. tingle
take s.t. in
bir şeyi yapmak için gereken zamanı kullanmak
take the time
bir şeyi birine yüklemek
tag someone with
bir şeyi düzeltmek
set something right
bir şeyi gözden geçirmek
give something the once-over
bir şeyi yapmaktan çekinmek
be loath to do something
bir şeyi yapmaya yetkili olmak
(Hukuk) to be entitled
bir şeyi çözmek
puzzle something out
bir şey
anything

Don't you have anything smaller than that? - Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?

Can you see anything in there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

sevmek (birini veya bir şeyi)
care for
sivri bir şeyi -e batırmak
prick
bir şey
something

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

I want something sweet. - Tatlı bir şey istiyorum.

inancı yüzünden bir şeyi yapmayan kimse
conscientious objector
bir şey
a thing
elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
which does not hold a thing to be achieved
allah birine bir şeyi vermek
be endowed with
bir şey
a) something b) anything
bir şey
somewhat
bir şey
ring

Give me a ring if you find out anything. - Bir şey bulursan beni ara.

That name doesn't ring any bells. - O isim bir şey hatırlatmıyor.

birinden bir şeyi almak
strip someone of
birine bir şeyi inandırmak
assure smb. of smth
değersiz bir şeyi satmak
fob off smth. on smb
değersiz bir şeyi yutturmak
palm smth. off on smb
kötü bir şeyi hoş göstermeye çalışmak
gild the pill
tekerlekli bir şeyi itmek
wheel
yapacak bir şeyi olmamak
be at a loose end
yetenekli (bir şeyi yapmada)
apt at
bir şeyi