Let me know if you are in need of anything.
- Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
Can you see anything in there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
I brought you a little something.
- Sana küçük bir şey getirdim.
I've brought you a little something.
- Sana küçük bir şey getirdim.
Does this ring a bell?
- Bu bir şey çağrıştırıyor mu?
The name Tom doesn't ring a bell.
- Tom ismi bir şey çağrıştırmıyor.
This is not at all what Tom expected.
- Bu hiç de Tom'un beklediği bir şey değil.
I have to help Tom do something tomorrow morning.
- Yarın sabah Tom'un birşeyler yapmasına yardım etmeliyim.
I'm going to help Tom do something this afternoon.
- Bu öğleden sonra Tom'un birşeyler yapmasına yardım edeceğim.
Can you see anything at all there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
Is there anything to drink in the refrigerator?
- Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
I'm about to tell you something important.
- Sana önemli bir şey söylemek üzereyim.
I want to tell you something important.
- Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.