Many are called, but few are chosen.
A great many do not understand this.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
He saw a lot of animals on the road.
- Yolda birçok hayvan gördü.
Many nights did he spend, looking up at the stars.
- O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
John drank many bottles of wine.
- John birçok şişe şarap içti.
I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
- Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
Tom has been shot multiple times.
- Tom birçok kez vuruldu.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
I've done that numerous of times.
- Onu birçok kez yaptım.
Numerous other lawsuits are pending.
- Diğer birçok dava bekliyor.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
Lots of superstitions are still believed in.
- Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
The fight resulted in several arrests.
- Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
Several students were absent from school because of colds.
- Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
There were quite a few rotten apples in the basket.
- Sepette birçok çürük elmalar vardı.
Quite a few people went to the concert.
- Birçok insan konsere gitti.
On the one hand we suffered a heavy loss, but on the other hand we learned a great deal from the experience.
- Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
There are various ways of enduring the pain.
- Acıya katlanmanın birçok yolu var.
She was mimicking the various people in our office.
- O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
Not a few people live to be over eighty.
- Birçok insan seksen yıldan fazla yaşamaz.
Despite the many tragedies she has had in life, she remains to have the pureness of her heart.
- Hayatta yaşadığı birçok trajediye rağmen, o, kalbinin saflığına sahip olmayı sürdürüyor.
Tom thought of the many ways he could kill Mary.
- Tom Mary'yi öldürebilmenin birçok yolunu düşündü.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
He has written lots of books about his experience abroad.
- Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There were quite a few rotten apples in the basket.
- Sepette birçok çürük elmalar vardı.
Quite a few Americans like sushi.
- Birçok Amerikalılar suşi severler.