bilim teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- (Hukuk) science
Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.
- Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- letters
- science, learning
- knowledge
The scientist explained the strange phenomena in the light of recent scientific knowledge.
- Bilimci son bilimsel bilgiler ışığında garip olayları açıkladı.
With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.
- Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
- scholarship
- learning
I have been learning a science.
- Ben bir bilim öğrenmekteyim.
- bilim adamı
- Scientist
I consider him a great scientist.
- Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.
Many scientists have the reputation of being eccentric.
- Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.
- bilim adamı
- scholar
A scholar made an excellent speech about human rights.
- Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.
The eloquent scholar readily participated in the debate.
- Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.
- bilim adamı
- man of science
- bilim dalı
- science
Linguistics is a science that tries to describe language.
- Dilbilimi dili tanımlamak için çalışan bir bilim dalıdır.
Cosmology is a branch of science which studies the evolution of our universe.
- Kozmoloji evrenimizin evrimini inceleyen bilim dalıdır.
- bilim adamı
- scientist, boffin
- bilim adamları
- scientists
- bilim dünyası
- science world
- bilim felsefesi
- (Kimya) philosophy of science
- bilim kurgu filmler
- science fiction films
- bilim kurgu roman
- science fiction
- bilim kurumunun üyeliği
- fellowship
- bilim müzeleri
- science museums
- bilim politikası
- science policy
- bilim sosyolojisi
- sociology of science
- bilim tarihi
- (Eğitim) history of science
- bilim ve edebiyat
- science and literature
- bilim ve toplum
- science and society
- bilim adamı
- Scientist, man of science, man of learning, scholar
- bilim kadını
- women in science
- bilim kurgu ve fantazi topluluğu
- science fiction and fantasy society
- bilim ve teklonoji
- Science and technology
- bilim-kurgu
- science-fiction
- Bilim ve Teknoloji Başkanı Yardmıcısı (CIA)
- (Askeri) Deputy Director for Science & Technology (CIA)
- bilim adamı
- man of letters
- bilim adamı
- boffin
- bilim adamı
- man of learning
- bilim adamı
- scientist, man of science
- bilim antropolojisi
- anthropology of science
- bilim dalı
- discipline
Linguistics is the discipline which aims to describe language.
- Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
- bilim dalı
- field
- bilim dili
- scientific language
- bilim ekibi
- science team
- bilim göstergeleri
- science indicators
- bilim haberleri
- science news
- bilim hayır
- (Bilgisayar) science no
- bilim kalem
- (Bilgisayar) science pen
- bilim kurgusal
- science fictional
- bilim kurumu
- scientific institution
- bilim kütüphaneleri
- scientific libraries
- bilim müzesi
- science museum
- bilim olarak yönetim
- (Ticaret) management as a science
- bilim paktlari ağı
- scence parks network
- bilim sınıflandırma
- classification of sciences
- bilim turizmi
- (Turizm) scientific tourism
- bilim ve ahlak
- science and ethics
- bilim ve devlet
- science and states
- bilim ve devlet
- science and state
- bilim ve din
- science and religion
- bilim ve endüstri
- science and industry
- bilim ve medeniyet
- science and civilization
- bilim ve sanat hürriyeti
- (Kanun) freedom of science and arts
- bilim ve uygarlık
- science and civilisation
- bilim ve uygarlık
- science and civilization
- bilim yukarı
- (Bilgisayar) science up
- bilim öncesi
- prescientific
- bilim öncesi
- pre-scientific
- bilgi bilim
- epistemology
- bitki bilim
- botany
- Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü
- (Hukuk) United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (UNESCO)
- billur bilim
- (Madencilik) crystallography
- bitkilerin oluşum ve gelişimini inceleyen bilim
- phytogenesis
- biyolojik bilim
- bioscience
- bilim kurgu
- science fiction
- avrupa bilim vakfı
- european science foundation
- budun bilim
- ethnology
- buzul bilim
- glaciology
- böcek-bilim
- (Hayvan Bilim, Zooloji) entomology
- deprem bilim
- (Meteoroloji) seismology
- dil bilim
- philology
- doku bilim
- (Biyoloji) histology
- evren bilim
- cosmology
- gelecek bilim
- futurology
- genetik bilim
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetics
- gösterge bilim
- semiotics
- halk bilim
- folklore
- modern bilim
- modern science
- nüfus bilim
- demography
- sahte bilim
- pseudoscience
- sanat ve bilim
- (Sanat) art and science
- siyaset bilim
- (Politika, Siyaset) political science
- siyasi bilim
- (Politika, Siyaset) political science
- toplumsal bilim
- (Ticaret) social science
- ulusal bilim kurumu
- (Bilgisayar) national science foundation
- ulusal bilim vakfı
- (Askeri) national science foundation
- bilim dalı
- ology
- ana bilim
- master of science
- ana bilim dalı
- Major Field of Study
- anlam bilim
- semantics
- bilim adami
- boffin
- bilim adami
- man of science
- bilim adamı
- the scientist
- bilimler
- science
- dil bilim
- linguistics
In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
He studies computational linguistics.
- Bilişimsel dil bilim öğrenimi yapmaktadır.
- hareket bilim
- Kinesiology
- sosyal bilim
- soft science
- yanardağ bilimi ile uğraşan bilim adamı
- Volcanoes of the scientists involved in science
- Avrupa Bilim Vakfı
- (Hukuk) European Science Foundation (ESF)
- Avrupa Bilim, Sanat ve Kültür Vakfı
- (Hukuk) European Foundation for Science, Art and Culture
- BM Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı
- (Askeri) United Nations Educational, Scientific, and Cultural Organization
- Milli Bilim Vakfı
- (Askeri) National Science Foundation
- akıl hastalıkları bilim dalı
- psychiatry
- ayak hastalıkları bilim dalı
- podiatry
- bakterileri inceleyen bilim dalı
- bacteriology
- bilim dalı
- {i} art
- deneyli bilim
- empirical science
- deneysel bilim
- empirical science
- deneysel sosyal bilim
- empirical social science
- dil yoluyla toplumun kültürünü inceleyen bilim
- philology
- dilin köklerini araştıran bilim
- etymology
- din ve bilim
- religion and science
- dünyanın sonu ve öbür dünyayı anlatan bilim dalı
- eschatology
- dış dünyalardaki canlıları inceleyen bilim dalı
- exobiology
- eski mısır uygarlığını inceleyen bilim
- Egyptology
- felsefe ve bilim
- philosophy and science
- gizli görevli bilim adamı
- back room boy
- hastalık belirtilerini ele alan bilim dalı
- symptomatology
- ingiliz bilim kurgu roman
- english science fiction
- iç salgı bezleri bilim dalı
- endocrinology
- kadın hastalıkları bilim dalı
- gynaecology [Brit.]
- kadın hastalıkları bilim dalı
- gynecology
- kanserojen etmenleri araştıran bilim dalı
- carcinology
- kemik bilim
- (Anatomi,Tıp) osteology
- mantar bilim
- (Botanik, Bitkibilim) mycology
- memeliler bilim dalı
- mammalogy
- olumlu bilim
- natural science, science
- organ bilim
- (Anatomi) organology
- pozitif bilim
- hard science
- soyut bilim
- pure science
- sözlük bilim
- (Dilbilim) lexicographical
- vücut dilini inceleyen bilim
- kinesics
- yasa bilim
- nomology
- yerkabuğu kütlelerini inceleyen bilim dalı
- petrography
- ırkların kökenlerini ve oluşumunu inceleyen bilim
- phylogenesis
- şeytan ve cinlerin varlığını araştıran bilim
- demonology