bilgi veren

listen to the pronunciation of bilgi veren
Türkçe - İngilizce
(Dilbilim) informant
communicant
bilgi veren kimse
communicant
bilgi veren kimse
reporter
bilgi ver
(Bilgisayar) get info
bilgi ver
acquaint

Did he acquaint you with the facts? - Size gerçeklerle ilgili bilgi verdi mi?

bilgi ver
inform

She gave us some useful information. - O bize biraz faydalı bilgi verdi.

Tom refused to give Mary any information. - Tom Mary'ye herhangi bir bilgi vermeyi reddetti.

bilgi veren