biletli

listen to the pronunciation of biletli
Türkçe - İngilizce
tickets
(1) (B) high cards
in CENTER and CAMP (100 Camp = 1 Center) denominations; these tickets were void after 30 days of issue These PXs, or canteens, lasted for less than a year I guess, most people spent their tickets, because although there were hundreds of DP camps, I have tickets from only one camp in my collection It isn't that I've made any special effort, but one would think that in thirty years of rudimintary advertising I should have received more than one offer
1999 sponsor of the Shockers
Plural of ticket
bilet
{i} ticket

I had great difficulty in finding my ticket at the station. - İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.

I had difficulty getting a ticket for the concert. - Konser için bilet alırken zorlandım.

bilet
(Mekanik) billet
bilet
bill
bilet
ticket book
bilet
ticket; entry pass
Türkçe - Türkçe
Bileti olan
bilet
Para ile alınan, konser, sinema, tiyatro gibi eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
bilet
Para ile alınan, konser, sinema, tiyatro gibi eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge: "Biletini alıncaya kadar vapur da geldi."- P. Safa
biletli