He had to stand in line at the ticket office. - Bilet gişesindeki kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
He had to stand in line at the ticket office.
Bilet gişesindeki kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
There is a line at the ticket office. - Bilet gişesinde bir kuyruk var.
There is a line at the ticket office.
Bilet gişesinde bir kuyruk var.