bi̇lek

listen to the pronunciation of bi̇lek
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) f. Çatal temrenli bir nevi ok
bilek
Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm
bilek
Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm: "Sonra bileğini avucumun içine alarak nabzını sayıyorum."- R. N. Güntekin
bilek
Güç, kuvvet
bilek
çatal temrenli bir nevi ok
bilek damarı
Nabız
bilek gücü
Kol kuvveti
bilek güreşi
İki kişinin, dirseklerini bir yere dayayarak birbirlerinin bileğini bükmeye çalışması
bilek kuvveti
Beden kuvveti, kol kuvveti
bilek saati
Bileğe takılan küçük saat, kol saati
Bilek
misam
Bilek
fasal
Bilek
(Osmanlı Dönemi) RUSG
demir bilek
Güçlü kuvvetli kimse
bi̇lek