Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
- The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
Kilise, kenti yukarıdan gören tepe üzerindedir.
- The church is on the hill overlooking the city.
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
- Tom pulled his cap down over his eyes.
Gösteri neredeyse bitmişti.
- The performance was almost over.
Henüz her şey bitmiş sayılmaz.
- It ain't over till the fat lady sings.
Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
- She wept over her son's death.
Kızının ölümü üzerine ağladı.
- He wept over his daughter's death.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.
- Tom is reading over the contract right now.
300'ü geçkin insan tutuklandı.
- Over 300 people were arrested.
I think I’m over my limit for calories for today.