beyond the range or limits of

listen to the pronunciation of beyond the range or limits of
İngilizce - Türkçe

beyond the range or limits of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

out of
dışında

Biz kitabın dışında bir şey bırakmadık. - We have left nothing out of our book.

O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı. - Because she was out of the country, she used Skype frequently.

out of
haricinde
out of
den dolayı
out of
siz

Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor - Your opinion seems to be out of date.

Sizi oradan çıkaracağız. - We're going to get you out of there.

out of
den

Tom senin dengin değil. - Tom is out of your league.

Bu makine bozuk. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. - This machine is out of order. Please try again later.

out of
den dışarı
out of
yoksun

Tom onu bir adalet duygusundan yoksun olarak yaptı. - Tom did it out of a sense of justice.

out of
dolayı

Yüzmede iyi olmadığımdan dolayı, boyumu aşan yerlerde yüzmekten kaçınırım. - As I'm not good at swimming, I avoid swimming out of my depth.

Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı. - We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.

out of
hakkında

Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım. - Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.

Şimdi birkaç aydır yeni gelişmeler hakkında bilgim yok. - I've been out of touch with things for several months now.

out of
1. -den (Yeri değişen birinin/bir nesnenin çıkış yerini bildirir.): Take your hands out of your pockets! Ellerini ceplerinden çıkar! 2
out of
-dan
out of
dışına

Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor. - Inflation is getting out of control.

Tom bu ayın sonunda kasabanın dışına taşınıyor. - Tom is moving out of town at the end of this month.

out of
-den dolayı
out of
-den yapılmış
out of
-den uzak
out of
arasından

Tavan arasından dışarı çıkma. - Don't come out of the attic.

out of
-den çıkma
out of
-sız
İngilizce - İngilizce
out of

He forgot to put the food out of reach of the dog.

beyond the range or limits of

    Heceleme

    be·yond the range or limits of

    Türkçe nasıl söylenir

    bîônd dhi reync ır lîmıts ıv

    Telaffuz

    /bəˈônd ᴛʜē ˈrānʤ ər ˈləməts əv/ /bɪˈɔːnd ðiː ˈreɪnʤ ɜr ˈlɪməts əv/