Geçmişsiz gelecek yoktur.
- There is no future without the past.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Üçü çeyrek geçe gelecekler.
- He'll come at quarter past three.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Geçen birkaç gündür aklımda çok şey var.
- I've had a lot on my mind these past few days.
Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
- Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.
Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor.
- In books lies the soul of the whole past time.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Bu, son üç yıldır yaşadığımız eski soruna benzerdir.
- This is the same old problem we've had the past three years.
Bence ben önceki hayatımda bir prensestim.
- I think that I was a princess in a past life.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Tom her zamanki yatma saatini geçecek şekilde yatmadı.
- Tom stayed up past his usual bedtime.
past Midnight.