beyond, in time; after; as, past the hour

listen to the pronunciation of beyond, in time; after; as, past the hour
İngilizce - Türkçe

beyond, in time; after; as, past the hour teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

past
{i} geçmiş

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez. - The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

past
eski zaman
past
-sız
past
bitmiş
past
sona ermiş
past
geçe

Üçü çeyrek geçe gelecek. - She'll come at quarter past three.

Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir. - Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.

past
geçmişte kalan
past
sabık
past
geçen

Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı. - Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.

Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir. - Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.

past
geçmiş zaman

Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor. - In books lies the soul of the whole past time.

past
(zarf) geçecek şekilde
past
{e} geçkin
past
{s} eski

İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar. - If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.

Büyükannem eskiden dikiş makinesini çok kullanırdı. - My grandmother used to use her sewing machine a lot in the past.

past
past master mason locasının eski reisi
past
{s} önceki

Bence ben önceki hayatımda bir prensestim. - I think that I was a princess in a past life.

past
{e} öte

Postane tam bankanın ötesinde. - The post office is just past the bank.

past
geçecek şekilde

Tom her zamanki yatma saatini geçecek şekilde yatmadı. - Tom stayed up past his usual bedtime.

past
(isim) geçmiş, geçmiş zaman, mazi
past
fiilin geçmiş zaman kipi
İngilizce - İngilizce
past
beyond, in time; after; as, past the hour