Yerinde olsam o ata bahis oynamam.
- I wouldn't bet on that horse if I were you.
Bahisi kazanmadın mı?
- Didn't you win the bet?
Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.
- Tom bet Mary that he could beat her at arm wrestling.
Her iddiasına varım ki bunun nasıl çalıştığını merak ediyorsun.
- I bet you're wondering how this works.
Bahse girmek için ne kadar istiyorsun?
- How much do you want to bet?
Bunun üzerine bahse girmek ister misin?
- Do you want to bet on that?
Bahis yapmak istiyor musunuz?
- Do you want to make a bet?
Mary bu gece gelmezse, Tom'un memnun olacağına bahse girerim.
- I bet Tom would be glad if Mary didn't come tonight.
Onun çıldıracağına bahse girerim.
- I bet he will get mad.
Dylan owes Fletcher $30 from an unsuccessful bet.
There isn't much difference between the two.
- There is not much difference between the two.
The Rhine flows between France and Germany.
- The Rhine runs between France and Germany.