Çevirmek ihanet etmektir.
- To translate is to betray.
Arkadaşlarıma ihanet etmektense ölmeyi tercih ederim!
- I'd rather die than betray my friends!
Tom Mary'nin güvenine ihanet etti.
- Tom betrayed Mary's trust.
O, memleketine ihanet etti.
- He betrayed his country.
Bu rapor, onun ihanetini doğruluyor.
- This report confirms his betrayal.
Bu bir aşk ve ihanet hikayesi.
- This is a story of love and betrayal.
Mary kendini ihanete uğramış ve aşağılanmış hissetti.
- Mary felt betrayed and humiliated.
Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.
- Tom felt both betrayed and humiliated.
Tom Mary'nin güvenine ihanet etti.
- Tom betrayed Mary's trust.
Onun güvenine ihanet etti.
- She betrayed his trust.