best viewed before you've had your coffee

listen to the pronunciation of best viewed before you've had your coffee
İngilizce - Türkçe

best viewed before you've had your coffee teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

early
{s} erken

Anne her zaman sabahları erken kalkar. - Mother always gets up early in the morning.

Erken kalkmak istemedim. - I didn't want to get up early.

early
ilk olarak
early
er
early
at your early conven
early
-in başlarında
early
önceki
early
ilk

Kuaförlüğün bu stili 19. yüzyılın başlarında ilk kez görüldü. - This style of hairdressing first appeared in the early 19th century.

Burası benim ilk günlerimi yaşadığım evdir. - This is the house where I lived in my early days.

early
turfanda
early
(zarf) erken, çabuk, erkenden, ilk olarak, evvel, önce, zamanından önce
early
{s} eski

Birçok eski araba direksiyon yerine yeke kullanırdı. - Many early cars used a tiller instead of a steering wheel.

Tom'un eskisi kadar erken kalkmasına gerek yoktu. - Tom didn't need to get up as early as he did.

early
vaktinden evvel
early
zamanından önce
early
vakitsiz

Bütün vakitsiz açan çiçekler soğuktan yandı. - All the early flowers were bitten by the frost.

early
evvel
early
{s} başlangıç

Biz erken bir başlangıç yaptık. - We got an early start.

Tom ertesi gün erken bir başlangıç ​​yapması nedeniyle erken yatmaya gitti. - Tom went to bed early because he had an early start the next day.

early
at an early age çocukken
early
(sıfat) erken, başlangıç, ilk, eski, çabuk, acele
early
early riser erken kalkan kimse
İngilizce - İngilizce
early
best viewed before you've had your coffee

    Heceleme

    best viewed be·fore you've had your cof·fee

    Türkçe nasıl söylenir

    best vyud bîfôr yuv häd yôr kôfi

    Telaffuz

    /ˈbest ˈvyo͞od bəˈfôr ˈyo͞ov ˈhad ˈyôr ˈkôfē/ /ˈbɛst ˈvjuːd bɪˈfɔːr ˈjuːv ˈhæd ˈjɔːr ˈkɔːfiː/