beslenir

listen to the pronunciation of beslenir
Türkçe - İngilizce
fed in
feeded
besle
{f} fed

Have you fed the dog yet? - Henüz köpeği besledin mi?

They fed a black and a white dog. - Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.

besle
(Bilgisayar) feed from
besle
{f} feed

Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary. - Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.

The hungry birds were eating from the bird feeder. - Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.

besle
foster

Knowledge of other cultures fosters a respect and tolerance for diversity. - Diğer kültürlerin bilgisi çeşitlilik için saygı ve hoşgörüyü besler.

besle
{f} feeding

What kind of food should I be feeding my dog? - Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?

How much food should I be feeding my dog? - Köpeğimi ne kadar beslemeliyim?

besle
{f} nurture

Sports nurture friendships. - Spor dostlukları besler.

Both body and spirit are nurtured. - Hem beden hem de ruh beslenir.

besle
{f} fostering
besle
stoke up
besle
nourish

This food's not nourishing enough. - Bu yiyecek yeterince besleyici değil.

It's important to nourish your children with good food. - Çocuklarını iyi yiyeceklerle beslemen önemlidir.

besle
nourishing

Milk is more nourishing than wine. - Süt şaraptan daha besleyicidir.

This food's not nourishing enough. - Bu yiyecek yeterince besleyici değil.

besle
stokeup
besle
stoke#up
beslenir