beschuldigung

listen to the pronunciation of beschuldigung
Almanca - Türkçe
en {bı'şuldigung} e suçlama
en. e. bı'şuldigung suçlama
[die] suçlama
itham
İngilizce - Türkçe

beschuldigung teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

accusation
suçlama

Onun aleyhindeki suçlama nedir? - What's the accusation against him?

O, suçlamayı reddetti. - He denied the accusation.

accusation
itham
charge
{i} suçlama

Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti. - Republican leaders denied the charge.

Suçlamaları ispat edemediler. - They could not prove their charges.

charge
şarj

Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım. - I have to charge the battery of my car.

Dün gece telefonumu şarja takmayı unuttum. - I forgot to put my phone on the charger last night.

charge
{f} sorumlu tutmak
accusation
itham etme
charge
doyurmak
charge
kondurmak
charge
iş vermek
charge
memuriyet
charge
vergin
charge
saldırı

Tom saldırı ile suçlanıyor. - Tom has been charged with assault.

Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze. - Tom currently faces charges of aggravated assault.

charge
{i} görev

Sevmesen bile bu görevi almalısın. - Even if you do not like it, you must take charge of it.

Patron beni görevlendirdi. - The boss put me in charge.

charge
(Askeri) Tank hücumu
charge
dolmak
charge
{i} iddia
charge
{f} uyarmak
charge
fiyat talep etmek
Almanca - İngilizce
incrimination
libel
imputation
plaint
accusation
charge