bereket versin ki

listen to the pronunciation of bereket versin ki
Türkçe - İngilizce
fortunately

Fortunately, no lives were lost. - Bereket versin ki, hiçbir can kaybı olmadı.

I left home later than usual, but fortunately I was in time for the train. - Ben evden her zamankinden daha geç ayrıldım ama bereket versin ki tren için tam zamanında vardım.

luckily

The guests have arrived early, but luckily I had already finished cooking. - Misafirler erken geldi, ama bereket versin ki ben zaten yemek yapmayı bitirmiştim.

Luckily, the weather was good. - Bereket versin ki hava iyiydi.

Thank goodness .../Thank God ...: Bereket ki kafa kağıdımı unutmadım. - Thank goodness I didn't forget my identity card
it's a good job that
happily

Happily, the workaholic did not die. - Bereket versin ki, işkolik ölmedi.

Happily, everyone rescued from the sea are alive and well. - Bereket versin ki, denizden kurtarılan herkes hayatta ve iyi.

bereket versin ki