I have failed miserably.
- Ben berbat şekilde başarısız oldum.
Mary has been badly let down.
- Mary berbat bir şekilde hayal kırıklığına uğratıldı.
He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
- O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
Tom was treated terribly.
- Tom'a berbat bir şekilde muamele edilmişti.
My puppy died, and I'm terribly upset.
- Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.