The cost of gasoline keeps on going up.
- Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.
Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking.
- Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.
Our car ran out of petrol after ten minutes.
- On dakika sonra arabamın benzini bitti.
The petrol station is open seven days a week.
- Benzin istasyonu haftanın yedi günü açık.
Turning to the left, you will find the gas station.
- Sola dönerseniz, benzin istasyonu bulursunuz.
I usually gas up the car at this service station.
- Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.
Gasoline is more flammable than fuel oil.
- Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.
Tom looked down at the fuel gauge.
- Tom benzin göstergesine baktı.
I stopped to get gas on the way to work.
- İşe giderken benzin almak için durdum.
I stopped to get gas on my way home.
- Eve giderken benzin almak için durdum.
The gas tank is going to explode.
- Benzin deposu patlayacak.
The gas tank is going to explode.
- Benzin deposu patlayacak.