Türkçe - İngilizce
benzeyen teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- similar
NASA says three of 22 space missions that carried generators similar to Galileo's ended in accidents.
-NASA Galileo'nunkine benzeyen jeneratörler taşıyan 22 uzay uçuşunun üçünün kazayla sonuçlandığını söylüyor.
A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.
-Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür.
- akin to
- resembling
- approximating
- corresponding
- imitative
- akin
- alike
- smilar
- benzeyen (ona)
- related
- benzine benzeyen bir madde
- carburetant
- beysbole benzeyen bir top oyunu
- rounders
- ok başına benzeyen şey
- arrowhead
- benze
- resemble
Do you think he resembles his father?
-Onun babasına benzediğini düşünüyor musun?
He resembles his father very much.
-O, babasına çok benzemektedir.
- benze
- {f} resembling
Programming languages have gradually started resembling natural languages.
-Programlama dilleri giderek doğal dillere benzemeye başladı.
- paltoya benzeyen bir giysi
- coat-like garment
- şahine çok benzeyen yırtıcı bir kuş
- Falcon is very similar to a bird of prey
- Benze
- (Tıp) homeo
- ağaca benzeyen
- arborescent
- babasına çok benzeyen çocuk
- a chip of the old block
- bitkiye benzeyen hayvan
- coralline
- dikite benzeyen
- stalagmitic
- dize benzeyen
- (Tıp) genual
- elektrik çarpmasına benzeyen
- galvanic
- gagaya benzeyen
- beaklike
- girdaba benzeyen
- vortical
- insana benzeyen
- hominoid
- insana benzeyen
- anthropoid
- insana benzeyen maymun
- anthropoid ape
- insana benzeyen maymun
- anthropoid
- insana benzeyen maymun
- simian
- insana benzeyen yaratık
- hominoid
- italyanların mantıya benzeyen yemekleri
- ravioli
- kabuğa benzeyen
- barky
- kamçıya benzeyen
- whippy
- kapsüle benzeyen
- capsular
- kuşa benzeyen
- birdlike
- lastiğe benzeyen
- rubbery
- linyit kömürüne benzeyen
- lignitic
- mezara benzeyen
- sepulchral
- nabız atışına benzeyen
- pulsating
- paslanmaz çeliğe benzeyen
- inconel
- perlite benzeyen
- perlitic
- peynir altı suyuna benzeyen
- wheyish
- sarkıta benzeyen
- stalactitic
- sıçramaya benzeyen
- saltant
- takoz veya kıskıya benzeyen
- wedgy
- tele daha çok benzeyen
- wirier
- tele en çok benzeyen
- wiriest
- tereyağına benzeyen kakao vb. yağı
- butter