We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
- Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
In America, my schedule is different and unique nearly every day.
- Amerika'da, benim programım hemen hemen her gün farklı ve benzersizdir.
Man is an example of nature's incomparable patience.
- İnsan, doğanın benzersiz sabrına bir örnektir.
The young writer won unparalleled success.
- Genç yazar benzersiz bir başarı kazandı.