Bu senin menfaatin için.
- This is for your benefit.
Bu makale hem askeri harcamaları azaltmanın sakıncalarını hem de faydalarını analiz eder.
- This article analyzes both the benefits and the drawbacks of reducing military spending.
Bu yasanın yoksullara faydası olacaktır.
- This law will benefit the poor.
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
- You will benefit by a trip abroad.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
- It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from that?
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
Haksız kazançların kimseye faydası olmaz.
- Ill-gotten gains never benefit anyone.
Maliyetler avantajlardan daha ağır basar.
- The costs outweigh the benefits.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Toplum yeni sanayiden yarar sağlayacaktır.
- The community will benefit from the new industry.
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
- You will benefit by a trip abroad.
Haksız kazançların kimseye faydası olmaz.
- Ill-gotten gains never benefit anyone.
Tom'u haklı kabul edelim.
- Let's give Tom the benefit of the doubt.
An event to raise money for a charitable organization.
Onun yararları hakkında yaygara yaptı.
- She made a fuss about her benefits.
İngilizce öğrenmekten büyük yararlar sağlayacaksın.
- You will derive great benefits from learning English.
... It’s an important general question, How does the rich world benefit from the prosperity ...
... shorter, but it had the benefit of taking the scarce ...