benefit; profit; utility, avail

listen to the pronunciation of benefit; profit; utility, avail
İngilizce - Türkçe

benefit; profit; utility, avail teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

advantage
yarar

Biz bir arkadaşın cömertliğinden yararlanmamalıyız. - We should not take advantage of the generosity of a friend.

Onun masumiyetinden yararlanmamalısın. - You must not take advantage of her innocence.

advantage
{i} avantaj

Evi avantajlı şekilde sattım. - I sold the house to advantage.

Bu teknolojinin avantajı nedir? - What is the advantage to this technology?

advantage
{i} fayda

O, kibarlığından faydalandı. - She took advantage of his kindness.

Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı. - He saw no advantage in waiting any longer.

advantage
istifade

Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim. - Let's take advantage of the vacation to go on a hike.

John Bill'in zayıflığından istifade etti. - John took advantage of Bill's weakness.

advantage
üstünlük sağlayan şey
advantage
üstünlük

Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar. - They tried very hard to gain an advantage over one another.

advantage
{i} menfaat
advantage
{i} çıkar

Ama ondan başka bir çıkarım vardı. - But I had another advantage in it.

advantage
yarar kazanımı
advantage
yarar sağla
İngilizce - İngilizce
{i} advantage
benefit; profit; utility, avail