Tom anahtarını divanın altında buldu.
- Tom found his key underneath the sofa.
Bu küçük otomobilin şanzımanı motorun altındadır.
- This small car's gearbox is underneath the engine.
Tom bir ağacın altına oturdu.
- Tom sat down underneath a tree.
Fare yatağın altına kaçtı.
- The mouse ran underneath the bed.
Tom yatağın altında süründü.
- Tom crawled underneath the bed.
Anahtarı paspasın altında buldum.
- I found the key underneath the mat.