O görüşlerinde esnektir.
- She is flexible in her opinions.
Düşünürken esnek olmalısın.
- You must be flexible in your thinking.
Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
- The meniscus is not a bone. It is a cartilage, a flexible, elastic tissue.