partiye bendi de götürün.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Please don't get me wrong.
- Lütfen beni yanlış anlamayın.
Don't get me wrong, Tom.
- Beni yanlış anlama, Tom.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.