bem

listen to the pronunciation of bem
Portekizce - Türkçe
iyi

Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor. - Devido a sua idade, meu avô não ouve muito bem.

İyiyim, teşekkür ederim. - Eu estou bem, obrigado.

valla
kuyu
peki
yani sıra
su kuyusu
gayet iyi
güzel bir şekilde
iyi durum
güzelce
iyi durumda
bayağı
pekala
pekii
iyice
iyi şekil
hoş bir şekilde
hoşça
oldukça

Güven kazanmak oldukça zordur ama kaybetmek çok kolaydır. - A confiança é bem difícil de ganhar, mas muito fácil de perder.

Bu otelin odaları oldukça basit. - Os quartos neste hotel são bem básicos.

Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Bazı sıfatlara katılarak mübalağa beyan eder
Portekizce - İngilizce
well

Do you know which book sells well now? - Você sabe que livro vende bem atualmente?

He speaks really well. - Ele fala realmente bem.

quite

She was quite nervous about her first flight. - Ela estava bem nervosa com o seu primeiro voo.

Their clothes are quite like those of our ancestors. - As roupas deles são bem parecidas com as dos nossos ancestrais.

well in
nicely

This page is not nicely printed so print it again. - Esta página não está bem impressa, então imprima-a de novo.

well-
İngilizce - İngilizce
British Empire Medal
bug-eyed monster
Village of Misaje group
Business Excellence Model