Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
Maybe you'll come back to me?
- Belki bana geri döneceksin?
You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know!
- Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
Maybe Tom didn't see us.
- Belki de Tom bizi anlamadı.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Tom said that he couldn't possibly eat any more.
- Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.
The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades.
- Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.
She probably didn't have sex with him.
- Belki de onunla seks yapmadı.