Maybe you'll come back to me?
- Belki bana geri döneceksin?
Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
I studied for perhaps two hours.
- Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
Maybe Tom didn't see us.
- Belki de Tom bizi anlamadı.
In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
- Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
I cannot possibly help you.
- Ben belki size yardımcı olamam.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.
I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.