Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
It will rain perhaps tomorrow.
- Yarın belki yağmur yağacak.
Tom said that he couldn't possibly eat any more.
- Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Maybe Tom has problems.
- Belki de Tom'un sorunları vardır.
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.
I probably shouldn't have asked Tom that question.
- Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.
I took my umbrella lest it rain.
- Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.